Firmalarin Finansal Suistimale uğraması sonucunda; şirketin zarara uğraması ve piyasa itibarini yitirilmesi, günümüz piyasa koşullarında ciddi  riskler oluşturmaktadır. Öyle ki bu riskler şirketlerin devamlılığını etkilemekte ve şirketlerin iflası ile sonuçlanabilmektedir.

Günümüzde Bilgi Teknolojilerinin iş hayatında etkin bir şekilde kullanılması neticesinde, Finansal Suistimale neden olan yeni kompleks teknikler geliştirilmekte, tabiri yerindeyse minarenin kılıfını teknolojik olarak da hazırlayan yöntemler bulunmaktadır. Olası bu durumların etkin bir şekilde önlenmesi için uyum, iç denetim ve strateji departmanlarının kurulması eğer bu departmanlar var ise departmanların birbirleri ile etkin bir iletişim yönetimi ile çalışmaları ve bu çalışmaların şeffaf şekilde raporlanabilirliği büyük önem taşımaktadır.

Finansal Suistimallerin engellenmesinde şirket kültürünün de bir payı olduğu aşikârdır. Geçmişte birinci nesil Patron Şirketlerindeki nispeten küçük yapılarda Patron veya Patronun çok güvendiği aileden kişiler bulunurdu. Bununla birlikte, Patronlar  para ile ilgili tüm konuları, bilhassa kasayı kendi inisiyatifine alır ve Finansal Suistimal ihtimalini kendince ortadan kaldırdıklarını düşünürlerdi.

Günümüzde belli bir büyüklüğe ulaşmış, Operasyonel işlem sayısı artan Şirketlerde ise, Finansal ve Muhasebesel işlemler tek kişinin yani Patronun tekelinden çıkmaktadır. Patronların gözünde kendini kanıtlayan Muhasebe Müdürleri, Finans Müdürü, vs.. kişilerin inisiyatifinde yürütülmektedir. Bu büyüyen yapılar için doğal bir durum olmakla beraber, Şirketlerde oluşan bu  yeni yapıyı, yani parayı kontrol eden Profesyonelleri denetleyecek şeffaf sistemlerin ve departmanların kurulması ise ihmal edilmektedir.

​